11 Şubat 2012 Cumartesi

Ben gözleri olan bir adamın gözleri görmeyen bir adama eşitlendiği bir kış uyku suyum

Şimdi bir yazı yazmam gerekse, gereksiz bir yazı yazarım. Çünkü ne kadar yaşadım, ne gördüm desem, tartışmaya açık bir konu olur. Oysa ben tartışılacak bir konuya konu olmak istemiyorum. O kadar küçük yaşta sizin 70 yılda yaşadıklarınızı yaşayanlar var ki, bunları insanlara anlatmak zor, anlatmayı beceremem zaten. O yüzden sustum bende... Şarkılar başlar önce sabahları sen uyurken dinlersin ve biri sabah uyanmayı tercih eder... İçine kapanmış evler var mesela, fırtınada yakılacak evler... Gözyaşlarını biriktiren basit insanlar var, gözyaşlarını tutan güçlü insanlar, güçlü mü ? Sadece karşısında ki kişi seni alt etmesin diye yapılası tuhaf hareketler. Bir yerde saplanma korkusu, korkmayanların uykusuz, Gözleri siyah bir at. Sessizlikte yürüyemeyen bir adam, ve yalnızlık içinde parfüm kokusu... Dedim ya ben bir yazı yazmaya kalksam, her şeye dokunur bunun ucu, gözlerim çok fingirdek, her-kezle oynaşıyor. Bu yüzden hepsini yazamıyor ellerim. Yazı yazmaya bile kalkışmam ben, ne gördüm ki yazayım, ne hissettim ki yazayım. Ben gözleri olan bir adamın gözleri görmeyen bir adama eşitlendiği bir kış uyku suyum. Sen gözleri olan bir kız olarak görüyor musun siyah'ın üzerinde ki lekeleri ne kadar belirgin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder