19 Ocak 2012 Perşembe

1.

Bir sabah yolda yürüme hissi boğdu beni, burnumdan giren soğuk hava ağzımdan artı santigrat olarak geri çıkıyordu ve kısa sürede çektiğim hava oluyordu. Çenemde ki yanma hissi ve sabah tıraş olmanın verdiği saçma güzellik, kulaklarını tıkamayı öğrenmiş bir çocuk, gözleri dolu dolu olmasına karşın ağlamayan bir göz, hepsi toplanmışlar aynı anda bir kaç farklı yerde kurban kesiyorlardı. Karışık hayatların aynı toplantıları, güzel gözlerin saçma mutlulukları. Sessiz çocuğun hırçın dünyası, çikolata mutluluğu, yeryüzü sıcaklığı ve küresel ısınma, enerji sorunu, temiz çevre. Hepsini boş vermiş bir adam. Gözleri hafif kısık ve ağlamaklı, saçları yeni taranmış, kolonya kokusu üzerinden hiç çıkmamış, göz kapakları ağır ve yalnız, iki gözü var ama ikisi de yalnızlığa kurban olmuş. Kırmızı ışık yanıyor. Çocuk ayakkabısı. Yağmur başladı. Şiiii sessiz ol. Siz ne yapıyorsunuz burada. Yalın bir müzik. Son notalarda olan diyez, bemol, oktav korkusu, minöre inememe yavaşlığı, seni düşünmeyen milyonlarca insan. Kalbinde.... YaLNıZLıK GüZeL ŞeY....Memduh UYGUNSUZ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder