22 Ocak 2012 Pazar

insan...

İnsanlar, evet. O kadar farklılar ki, gözyaşları, ruhları, beyinleri, saçları, gözleri, tavırları, tabi ki de elleri. Çoğu insan görüyorum, insanlara özgü olan bir özellikten biriyle gözümle. Ama o kadar farklı anlamlar getiriyorum ki kişilere, dalıyorlar hiç bi şey umurlarında olmamış gibi, bi yerde yangın çıkıyor ama o insan dalıyor, alis'in harikalar diyarın hansel'le gratel'in çikolata evini yiyiyor.. İnsanlar, ah ne kadar güzelsiniz, aynalar çatlar kıskanmaktan, insanlar çok güzelsiniz... ufak, daha yeni keşfemişsin dünyayı, dünya senin etrafında dönüyor. ahh ne kadar da tatlısın. Büyüme sakın, büyüyen çirkinleşlyor, sen bu dünyanın kötülüğüne kanma ey ufaklık... Küt kesilmiş saçları, meydan okuyor yaşlılığa, güçlü kılıyor kendini, altın küpeleri var zarafet dolu bir kadın, neyi beklediğini bilmiyor. Beklediği gelicek diye yığınlar dolu hayaller kurup, saatine bağırıyor. Çok güzelsiniz.. Zarafetli bayan. İnsanlar, evet. Saçı uzun, aklı kısa, gözü görür, kulağı duymaz. Hepsi insan. insan demişken, kimler mutlu ki bu hayatta, insan mı? İnsan, evet. Oysa ben hiç görmüyorum mutlu bir gülümseme, asık hep suratlarınız, bir yığın et parçası gibisiniz, beslenmek için yemek yerken bedeninin güçlendiği için mutlu olduğunuzu sanıyorsunuz. kelebekler rengarenk olduğu için hanenine 1 dakikalık bir mutluluk ekleniyor. Gülüyorsunuz, kahkalar patlatıyorsunuz, sizi mutsuz edicek hiç bir şey yok. Derken bir sabah kalkıyorsunuz, yatakta tek başına, bir kelebek yeni çıkmış kozağından, güneş mutlu, rüzgar mutlu. Kalktığında yüzündeki o mutsuzluk ne o zaman... Sen güneşin doğuşuna, kelebeğiln uçuşuna mutlu olan, kahkaları havada tutan, bir uyanış mı çekti derin kuyulara, insanlar görüyorum. Mutsuzlar, para harçıyorlar deli gibi, bir anlık mutluluk kazanıyorlar. İnsanlar görüyorum, hayatı anlamışlar, ruhları ağırlaşmış, ölmeyi bekleyen insanlar, ve pizzacı bir çocuk bir anlık mutluluk götOrüyor, kendi mutsuzluğunda... İnsanlar, bir yerden bir yere akın akın giden insanlar. Yürüyen merdivenlerde birbirine çarpan insanlar, sıcak olmasının tek sebebi olan işgalci alışveriş merkezleri. Hayat verilen değerlerden uzak, soğukta intihar eden, kalorifer az yanıyor diye dışarda ölen insanlar... Her an patlaması için deli gibi bulaşık yıkayan kadın, henüz daha 11 yaşında serseriliğin mutlu edeceğini düşünen çocuk. Büyüdüğünde sevgilisi güzel olmadğı için, olsa bile g0zü doymadığ , başka erkeklerin sevgilillerine sarkan kötü çocuk, şerefsiz! Kokuların üstün kıldığı muazzam insan... Bakışlarındaki donukluğu, bir sinç gülümsemesine dönüşen sakin erkek.. Saatlerce sürecek yemeği bir anda kaşıkla ele geçicen insan... YaLNıZLıK GüZeL ŞeY...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder